Olasılıksız her yönden tatmin ediciyken, bunda aynı sonucu alamadım. Okuması eşit derecede eğlenceliydi (gerçi bitmek bilmedi ama gözümde büyüttüm kitabı heralde ondan
) karakterleri de (elijah ve winter) sevdim gerçekten ama bir caine olamadılar benim için, nedense karakterlerde bi soğukluk vardı. Caine'in adı kitapta bir cümlede geçiyor ve ne kadar zevk dolduğumu anlatamam o cümleyi okuduktan sonra (ki cümleyin kuran grimes tamamen ayrı bi olay zaten, adam fawer'ın gelecek kitabı onun üzerine olsun caine'le yanlarına elijah'la winter'ı da katıp maceradan maceraya koşsunlar ilk iki kitap bağlasın istiyorum
) Yani demek istediğime dönecek olursam karakterler yeterince tanıtılmadı, uzak kaldı hepsi aynı derecede, ne darian'ın ölümüne üzüldüm ne de lazslo'nun
Jill/Valentinus desen ayrı bi manyaktı zaten ama anlamadığım o kadar inançlı bi kızın/erkeğin nasıl bir anda tüm hristiyanlık alemine nefret duyması (olayın peder sullivan'dan ibaret olduğunu sanıyordum onun için) Jill'i saldıklarından sonra geçen zamanda bir şeyler yaşadıysa, bilmek isterdim o soruya cevap alamadım mesela.
Kitapta en sevdiğim kısım da Lazslo'nun ders anlattığı kısımlar, garip aslında fiziği de pek sevmem
Ama Olasılıksız'da olduğu gibi sıkıcı konular eğlenceli hale getirilip aktarılmış, okuyucuya bir şeyler katıyor, seviyorum o kısımları.